Küçük Evler İçin Ferahlatan Oturma Odası Önerileri!

Evdeki alanınızı en üst düzeye çıkarmak için küçük oturma odası fikirleri mi arıyorsunuz?

Başka yere bakmayın çünkü sizin için mükemmel bir seçki hazırladık! 


Oturma odası, evinizdeki stil anlayışımızı en iyi şekilde sergileyen bölümdür. Bu odamıza misafir kabul ediyoruz ve birçok kişi bizimle ilgili fikrini bu odada ediniyor. Bu nedenle oturma odasının stil sahibi olması birçoğumuz için oldukça önemlidir. 

Artık birçoğumuz şehirlerde yaşadığından, yaşam alanlarımızın metrekareleri de oldukça küçüldü. Ama iyi bir haberimiz var, oturma odamızın ferah ve stil sahibi olması için ille de kocaman olması gerekmez. Ev hissi veren örneklerimize ipuçlarımıza buyrun! 

 


Düzenden Başlayın

Oturma Odası düzeniniz davetkar bir ambiyansa sahip olmalıdır. Küçük oturma odalarında uzunlamasına yapılacak bir düzen bu davetkar hissi ortaya çıkaracaktır. Mümkünse, oturma odanıza giriş olan bir açık alanın önüne engeller koymayın.  engellemeyin. Bu sayede diğer odalarınızla bir bağlantı kurabilirsiniz.

 

Zemini Açık Renk Tercih Edin

Alanı geniş göstermek için duvarlar çok önemlidir ancak en az onlar kadar önemli bir başka faktör var: zemin. Zemini açık renk malzeme ile değiştiremiyorsanız açık renkli halılarla bu etkiyi yaratabilirsiniz. 

 


Tavanı Olabildiğince Yüksek Yapın

Eğer metrekare olarak küçük bir yer inşa ediyorsanız, tavanı alçak tutmaktan mümkün olduğunca kaçının. Bu yöntem odayı doğal ışıkla daha çok dolduracak ve mekanı ferahlatacaktır. Böyle bir imkanınız yoksa tavanı açık tonlara boyayarak yükseklik algısı yaratabilirsiniz. 

 


Renk Planına Sadık Kalın

Renk seçimi, bir mekan için en önemli ve en çok fark yaratan unsurdur demek yanlış olmaz. Renk seçimleri mekanınızı daha büyük veya daha küçük gösterebilir. Açık renklerin büyüklük hissi verdiği bir gerçek ama bunu daha da genişletip, odadaki tüm eşyaları monokromatik (tek rengin tonları) olarak planlamanız harikalar yaratabilir. 

 


Uyumlu Dokuların Gücü

Doku ve desenleri uyumlu yapmak, küçük alanların rahatlaması için bir başka yöntemdir. Küçük alanlar için en fazla önerilen desenler iri ve geometrik desenlerdir. Bu desenler alandaki kalabalık hissinin önüne geçer. 

 


Pencere Varsa Mutlaka Kullanın

Küçük alanı rahatlatmak için gökyüzünden daha iyi bir seçenek olabilir mi? Pencerelere sahipseniz daraltıcı hislerden korkmanıza gerek yok. Tabi bunları oturma odanız tasarımınızn aktif bir parçası yaptığınız sürece.

 

 
Bol Aydınlatma İle Loşluğu Engelleyin

Loş ortamlar daha küçük görünür. Geceleri oturma odanızda ferah görünümün devam etmesini istiyorsanız aydınlatmalarınızı doğru seçmelisiniz. Doğru tepe aydınlatması ve lambader kombinasyonu ile hem köşeleri hem de odanın tamamını aydınlatarak odanın küçük hissi vermesini engelleyebilirsiniz.

 


Mobilya Dengesi

Alanınız küçükse büyük ölçekli mobilyadan kaçınıp küçük mobilyaları tercih edin. Eğer çok sevdiğiniz ve asla vazgeçemeyeceğiniz bir tane büyük mobilyanız varsa, mesela büyük bir sofa, diğer destekleyici mobilyaları küçük seçin. Bu mobilyaların hafif materyallerden yapılmış olmasına dikkat edin. Çok fonksiyonlu mobilyalara da yönelebilirsiniz. Örnek olarak hem minder ham sehpa olabilen mobilyaları verebiliriz. 

 


Duvar Raflarını Unutmayın

Bir kütüphane yerine duvarınıza yerleştireceğiniz raflar alan kazandırır ve şık görünür. 

 


Bir Odak Noktası Oluşturun

Oturma odanızı şık gösterecek bir yöntem de odak noktası oluşturmaktır. Göz alıcı bir unsur, ilgiyi kendisine çekerek mekana stil ve derinlik katacaktır.

 

Aynalar Yardıma Koşuyor

Aynalar gibi yansıtıcı aksesuarlar, genişlik hissi vermenin en eski yöntemidir. Ancak bu aynaların stil sahibi olması gerekmektedir, eğer düz ayna uygularsanız istemediğiniz bir etki ile karşılaşabilirsiniz. Aynaları bir ışık kaynağından sonra veya pencerenin yanına yerleştirmenizi öneririz. 

 


Düzenli Olmanın Etkisi

Küçük alanlar çok çabuk dağılabilir ve bu da içeri gireni daraltan bir etkiye sahiptir. Tertipli ve düzenli bir ortam daha geniş ve ferah görünür. Ayrıca, mekanda kullanılmayan bölümler yaratmaktan kaçınarak hem dağınıklığın hem de sıkışıklığın önüne geçebilirsiniz.